DÜNYALAR SAVAŞI DÜN FİİLEN BAŞLADI

 

DÜNYALAR SAVAŞININ FİTİLİ ÇEKİLDİ

Daha önce defalarca söyledik:

Bugünler 3. dünya savaşı bile değil, çok daha kötüsü Dünyalar Savaşının başlangıcı.

Ahir Zaman’dayız…

Suların durulması için önce bulanması gerek.

Şu an neredeyse yeterince bulandı.

Mısır, Suriye, Irak, Yemen, Somali, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Filistin, Doğu Türkistan, Afganistan, Azerbaycan, Çeçenistan, Ukrayna bizzat savaşın içinde. Bunlar hiç düşünmeden irticalen yazdıklarımız.

Savaşın kapısında beklediği bir bu kadar daha ülke var.

Bir savaşta taraf olmak, savaşın eşiğinde beklemek demektir.

Tüm batı ülkeleri açıkça İsrail tarafında olduklarını deklare ettiler.

Türkiye ve Katar ise Filistin tarafında… Zaten olması gereken yer de orası!

Suudi Arabistan’ın siyonist kralı Abdullah, diktatörlere kucak aça aça kendi halkını patlama noktasına getirdi.

Suudi Arabistan karışırsa, sonunu kimse hayal bile edemez.

İran ve Hizbullah açıkça Esed tarafına ellerine koydular.

Orta Doğu’da çatışmayı çoktan Sünni-Şii çatışmasına çevirdiler.

Tarihte de hep böyle fitne zamanını kollayıp nice kaoslara sebep olmuşlardı.

Hiç şaşırmadık!

Şia terörüne karşı şimdi de onu örtmek için Sünni terörü hortlattılar.

Ümmetin halife özlemini ve zaafını çok iyi kullanıyor bu kör odaklar.

Önce Yahudi, sonra Şii, şimdi de Sünni terörist olan Ebu Bekir Bağdadi’nin hiç bir resmi hüviyeti yok!

Buna rağmen, ümmetin cehaletine bakın ki, bunu bile göremiyorlar!

Embesil bir güruh türettiler bu cahil gençlerden…

Aklının binde birini bile kullanamayacak kadar kör ve cahil!

Dünyanın neresinde cihad varsa, hepsini kirlettiler.

Sadece Filistin cihadı temiz kaldı.

Çünkü Şam bölgesinin kalbi Filistin’dir.

Allah’ın kaderi oradan tecelli edecek ki, böyle murad etmiş takdir-i ilahi.

Tıpkı hadislerde haber verdiği gibi…

Tıpkı İsrâ suresinde haber verdiği gibi…

Acilen uyanmamız gerekiyor.

Çünkü bu savaş bizli ya da bizsiz başlayacak.

Ve belki de Hz. İsa a.s. ile son bulacak!

Neresinde durduğumuz çok önemli!

Hepsinden önemlisi, savaşa iki türlü hazırlık yapmak zorundayız:

1. Manevi olarak; Kur’an, namaz, infak ve Sünnet ile…
Yani 5 vakit namazlarımızdan başlamak üzere disiplinli ve huşulu bir namaz silahımız olmalı.
Kur’an’ı hep Arapçasından hem de mealinden düzenli okuyarak güçlü bir savunmamız olmalı.
Her yardıma muhtaç ülkeye ki başta Filistin daimi yardımda bulunmalıyız. Keza çevremizdeki İslami çalışmalar için de öyle.
Sünneti kaynağından öğrenmeliyiz. Bize bugün sünnet diye öğretilenlerin en az yarısı bidat veya alakasız. Kaynak olarak Buhari ve Müslim ya da en azından Riyazu’s Salihin baş ucu kitabımız olmalı.

2. İslami birliğimiz en temel ülkümüz olmalı. Bunu bozacak hiç bir kimseye veya yapıya müsade etmemeliyiz.
Velev ki bu yapı Paralel, SP, BTP, BBP, HDP, Akabe, Cübbeli, Adnan Oktar vs olsun.
Birlik olmadan dirlik olmamalı!
Birleşeceğimiz yer bir parti veya cemaat değil, İslam’ın ta kendisidir.
Bu da ancak Kur’an ve Sünnet çevresinde olur.
Yukarıda belirttiğimiz şekilde Kur’an ve Sünneti öğrenmezsek, birileri bizi hep kullanır.
İyi niyetli okumak kaydıyla, herkes Kur’an ve Sünneti anlayabilir.
Anlayamadığı yeri de bir bilen güvenilir bir hocaya sorar.

Şimdi iş zamanı!
Laf zamanı bitti!

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.