BEN KİMİM?

Sanalda insanları bir kaç yazısı ile tanımak çok da mümkün değil.

Bizim de yazılarımızı düzenli ve severek okuyanlar olduğu gibi, arada bir gözüne çarpıp kafası karışanlar olabiliyor.

Burada şahsım ve fikirlerimle ilgili bazı noktaları aydınlatmakta fayda görüyorum.

İTİKAD
İtikadda Sünniyim. Mezhep olarak doğma büyüme Maturidi olsam da, Eş’ariliği ve Selefiliği hak mezhepler olarak görüyorum. Asla bu üç mezhep arasında tartışma ve itham olması taraftarı değilim.

TASAVVUF
Orjinal tasavvufun sonuna kadar arkasındayım.
Günümüzdeki tasavvuf adı altındaki şarlatanlıklara ve batıni fikre de aynı derecede karşıyım.
Örnek olarak -hatasıyla kusuruyla Mahmud Efendi salih bir şeyhtir. Ancak onun cemaatini Ergenekon, çeteler ve bilumum karanlık güçlerle el ele verip ele geçirme operasyonu yürüten Cübbeli batınidir.

SİYASET
Müslüman ilim ehli ve alimlerin politika üstü olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden, alimler cumhurbaşkanı ve başbakanın üstündedir. Ancak doğru siyaseti de desteklemek zorundadırlar.

Bu minvalden olarak; AK Parti, HAS Parti (kapandı), BBP ve SP’ni İslami partiler olarak görüyorum.

Önceden parti çalışmalarının gerekli ama nihai olamayacağına inanıyordum. Bu inancımı AK Parti, üstün başarısı sayesinde kısmen değiştirdi. Partilerin de iyi bir şeyler (düşündüğümden daha büyük işler ve hizmet) yapabileceğini düşünmeye başladım.

devam edecek…

7 comments on “BEN KİMİM?

  1. Hanzala

    EBU HANZALA KİMDİR?

    Tekfirciler ve neo-harici gençler içinde lider olarak en makbulü ve en etkini -sanırım- Ebu Hanzala’dır. İnternet ortamında da ondan yüzlerce ve belki de binlerce paylaşım bulunuyor.

    Elbette, yine aynı internette hakkında neredeyse sıfır bilgi olması, herkesi “acaba bu kişi kimdir?” diye meraka sürüklüyor.

    Gerçekten kim bu Ebu Hanzala?

    Bendeniz bildiğim kadarını yazayım…

    Sanırım yıl 2007 idi… 2008 de olabilir… Seydam ile Başakşehir’deki dairemde Arapça belağat ve nahiv yanında bazı ilmi Arapça eserler okuyorduk. Bir ara, Seydamızın ricası üzerine evimize Arapça okumak üzere edep, terbiye ve ahlakı üstün bir genç gelmeye başladı.

    Daha sonraları adının Halis olduğunu öğrendiğim bu genç, Bingöl Zazalarından birisiydi. Onun gerçekte Ebu Hanzala olduğunu ise yaklaşık bir sene sonra tutuklandığında öğrendim.

    Onun hakkında sadece şunları söyledim hep ve yine aynı şeyleri söylüyorum:

    a) Hayatımda 3 Zaza tanıdım. Üçü de Bingöllü idi. Üçü de ahlak abidesi idi: Yasir, Molla Muhammed ve Halis. Daha sonraları tanıdığım merhum Said Fırat‘ı çok yakından tanıma şansım olmadı.

    b) Ebu Hanzala çok genç birisi olmasına rağmen, gençler üzerinde bu kadar etkili olmasının sebebi aslında ilmi değil. Çünkü onda ilim namına neredeyse hiç bir şey yok. Ancak ondaki olağanüstü ahlak ve samimiyet, onu gençler üzerinde çok etkili kılıyor.

    c) Bendeniz her zaman onun bu üstün ahlak ve samimiyeti hatırına Allah’tan itidale dönmesini ve vasat ümmet içine girmesini temenni ettim. Umarım bir çok alim ve salih kişi de bu görüşte olup onların duaları sebebiyle umarım ki bir gün bu mutlu haberi duyarız.

    Dönüşüne mani olmamak için aleyhine konuşmamayı tercih ederim!

  2. cemaat

    HANGİ CEMAAT?

    İslami cemaatlere nasıl bakmalı?
    Bu konu bizi aşar.
    Ancak bendeniz kendimin nasıl baktığını söyleyeyim:
    Cemaat her Müslüman için şart!
    Peşinden diğer soru gelecek:
    Ama hangi cemaat?

    Hangi cemaat olduğu belki çok önemli.
    Ancak ondan da önemlisi, o cemaat içindeki yerimiz, misyonumuz ve vizyonuz.

    Bendeniz şu cemaatleri kendime daha yakın görüyorum:
    İskenderpaşa, Mahmud Sami Efendi (Erenköy), Mahmud Efendi (Çarşamba), Yazıcı Nurcular, Nurettin Yıldız grubu, İnsan ve Medeniyet vakıflarından her biri… Parti olarak sırasıyla AK Parti, Has Parti (kapandı), Büyük Birlik Partisi ve Saadet Partisi.

    Diğer cemaatlerle bir sorunumuz yok.
    Sadece aşırı uçtaki marjinalleri kabullenmem mümkün değil.
    Bu yüzden bana en uzak gruplar da şunlar:
    Ömer Öngütçüler, Ahbaş grubu, Ahmet Kalkan güruhu, Ebu Hanzala holiganları, bilumum tüm tekfirciler, Ahmet Topal taraftarları, cübbeli avanesi, Adnan Oktar cenahı, Kıbrısi müritleri vs vs.

    Aradakilerin artısının eksisinden fazla olduğunu düşünüyorum.
    Onlara düşmanlık edip onlarla mücadele etmek etmek yerine, onlarla sıcak diyaloğa geçip onları daha ileri taşımanın yoluna bakmak lazım.

    Bir gün ümmet olma temennisi ile…

  3. fikir

    DÜŞÜNCE DİN Mİ?

    Bir çoğumuz alimlerin düşüncelerini ve yorumlarını dinin ve imanın esasını sayıyor. Fıkhi meselelerin çoğu böyledir. Evet, bir alimin görüşü ona uyanlar için bağlayıcıdır ama kabul etmeyenler için dışlayıcı bir durum değildir.

    Avam (bizim) için din; rabbani bir alime uymaktır.
    Bir itikadi, fıkhi veya ahlaki meselede belli bir veya bir kaç alimi rehber edinmektir. Bu alim(ler)in kim olduğu hiç önemli değil. Yeter ki alim olsun!

    Ama kesinlikle ve kesinlikle alimleri bırakıp indi (nefsi, kişisel) görüş belirtmemektir.

    Buna bir örnek verelim:
    Parti çalışması İslami midir yoksa küfri midir?
    Tabi olduğumuz alim küfri olduğunu kabul etmiş olsun. Artık bize düşen parti çalışmalarından uzak durmaktır. Ama kalkıp bu alanda aktif veya pasif olarak çalışanları, oy verenleri ve olumlu görüş bildirenleri itham etmek değildir. Hele hele tekfir, -maazallah- kendi imanımızı tehlikeye atar. Çünkü parti çalışmasını onaylayan bir çok alim vardır.

    Burada şuna da dikkat etmeli:
    Tüm alimlerin veya cumhurun (çoğunluğun) kabul ettiği bir meselede de şaz (genel kabul görmeyen) görüşlere tutunmak da insanın zamanla sapıtmasına neden olur. Buna Ahbaş grubunu örnek verebiliriz. Etiyopya asıllı ve geçen senelerde ölen Abdullah Harari‘yi takip edenlerin en büyük özelliği, tarihteki tüm şaz görüşleri toplayıp onlarla amel etmeye kalkmaları ve kabul etmeyenleri de tekfir etmeleridir.

    Son olarak; bizim görüşlerimiz din ve iman değildir. Kaç tane tefsir okumuş olursak olalım, bir ayet hakkındaki görüşümüzü bile din olarak sunamayız. Bu ayet Maide 44 bile olsa…

  4. Geri bildirim: İSLAM ÂLEMİNE YENİ TEHDİT: TEKFİRCİLER | Sahipkıran

  5. Geri bildirim: İSLAM ÂLEMİNE YENİ TEHDİT: TEKFİRCİLER | Sahipkıran

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.